29 Ekim Kabul Töreni Coşkuyla Gerçekleştirildi
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlama programı Vali Doç. Dr. Kübra Güran Yiğitbaşı ile eşi Burhan Selim Yiğitbaşı tarafından verilen Kabul Töreni ile tamamlandı.
Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından Vali Doç. Dr. Kübra Güran Yiğitbaşı bir konuşma yaptı.
Bugün, Ülkemizin Yeni Asrına ve Geleceğimize Daha Umutla Bakma Fırsatıdır
Bugünün sadece geçmişi yad etmek değil aynı zamanda geleceğe daha umutla bakmak için bir fırsat olduğunu söyleyen Vali Yiğitbaşı, “Bugün, Cumhuriyetimizin kuruluşunun 101. yılını kutlamak üzere sizlerle bir araya gelmiş bulunuyoruz. Bu özel gün, yalnızca geçmişimizi yad ederek, onurlandırma değil; aynı zamanda ülkemizin yeni asrına, geleceğimize daha umutla ve kararlılıkla bakma fırsatıdır. 29 Ekim 1923, milletimizin bağımsızlık ve özgürlük mücadelesinin taçlandığı, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde kurulan Cumhuriyetimizin ilan edildiği gündür. 101. yıl dönümünde hepinizin Cumhuriyet Bayramı’nı en içten dileklerimle kutluyorum” dedi.
Cumhuriyetin Korunması, Geliştirilmesi ve İlelebet Yaşatılması, Bizlerin En Önemli Görevidir
“Türkiye Cumhuriyeti, Türk milletinin bin yıldır yaşadığı topraklarda var olma iradesinin simgesi olarak, canla başla, isimsiz nice kahramanın fedakarlığıyla kurduğumuz bir eserdir” diyen Vali Yiğitbaşı, “Aziz milletimiz ve ordumuz, dünyanın dört bir yanından gelen tehditler karşısında cesaretle mücadele ederek Cumhuriyetimizi inşa etmiştir. Bu aynı zamanda, milletimizin tarihten ve bu topraklardan silinmeyeceğinin bir ilanıdır. Malazgirt’le Anadolu topraklarına adım atan, Selçuklu ve sonrasında Osmanlı İmparatorluğu'nun hâkimiyetinin ardından, Türkiye Cumhuriyeti’yle birlikte tarih sahnesinde yeniden varlık göstermeye başlayan Aziz milletimiz, kısa süre içinde büyük başarılara imza atmıştır. Cumhuriyetin korunması, geliştirilmesi ve ilelebet yaşatılması, bizlerin ve gelecek nesillerin en önemli görevidir. Türkiye Cumhuriyeti, bugün ekonomik, siyasi ve askerî anlamda güçlü bir ülke konumuna gelmişse, bu, milletimizin azmi, kararlılığı ve cesaretiyle olabilmiştir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün, "Hiçbir şeye ihtiyacımız yok, yalnız bir şeye ihtiyacımız vardır: Çalışkan olmak!" ifadelerine atıfla, bizler de ecdadımızın büyük emanetini korumak ve gelecek nesillerimize daha güçlü bir Türkiye bırakabilmek için dün olduğu gibi bugün de yarın da var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz. Bugün, Türkiye Cumhuriyeti Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, dünyada her alanda güçlü bir duruş sergilemekte ve dünyanın dört bir yanında mazlumların umudu olmaya devam etmektedir. Çünkü Türk, dün olduğu gibi bugün de yarın da beklenendir.” diye konuştu.
Türkiye Cumhuriyeti Tarih Boyunca İç ve Dış Tehditlere Karşı Ayakta Durmuştur
Türkiye Cumhuriyeti’nin tarih boyunca iç ve dış tehditlere karşı dimdik ayakta durduğuna dikkat çeken Vali Yiğitbaşı, “Milletimizin iradesine kasteden her türlü hain girişim, yine milletimizin millî birlik ve dayanışma ruhu sayesinde bertaraf edilmiştir. 15 Temmuz hain darbe kalkışmasında olduğu gibi, milletimiz her türlü vesayet girişimine ve terör eylemine karşı tek yürek olmuş; Cumhuriyetimizi koruma kararlılığını bir kez daha göstermiştir. Bugün de terör örgütlerinin hain saldırıları karşısında devletimizin kararlı duruşu, milletimizin sarsılmaz iradesi ve özellikle vurgulamak istiyorum ki Millî Savunma Sanayimiz ile yerli ve milli teknoloji hamlesinin yansımalarını gösteren güzide çalışmalarla, bu ihanet odaklı tehditler bertaraf edilebilmektedir. Daha 2000'li yılların başlarında ülkemiz, İsrail ya da destekçilerinden yüzlerce milyon dolara İHA almak zorunda kalıyorken -üstelik alınan bu hava araçları silahsız idi- 2024 yılı itibarıyla Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde, dünyanın en büyük İHA/SİHA tedarikçisi oldu ve İHA satışlarında, %65'lik satış oranıyla dünya pazarının lideri konumuna yükseldi. Özellikle Millî Savunma Sanayii alanındaki girişimlerimizin hakkıyla desteklenmesi zarureti, Büyük, Güçlü ve Tam Bağımsız Türkiye hedefi/ideali için elzemdir.” ifadelerini kullandı.
Milletçe Yüreklerimiz Bir ve Tek Olarak Atıyor
Vali Yiğitbaşı konuşmasının son bölümünde şunları söyledi: “Bugün Cumhuriyet’imizin 101. yıl dönümünde, ne mutlu ki, TUSAŞ tarafından yerli imkanlarla tasarlanan ve üretilen T625 GÖKBEY Genel Maksat Helikopterinin de Jandarmamıza teslimatı gerçekleştirilmiştir. Bu vesileyle, geçtiğimiz hafta bölücü terör örgütünün TUSAŞ’a düzenlediği menfur saldırıda şehit olan vatandaşlarımızı rahmetle anıyor; yaralılarımıza şifalar diliyoruz. Vatanımıza kasteden her türlü hainliğe karşı mücadelemiz, Cumhuriyetimizin kararlı adımlarıyla sonsuza dek sürecektir. Birlik ve beraberliğimize kasteden "tefrika"ya karşı dikkatli ve uyanık olmamız gerektiğini Merhum şairimiz Mehmet Akif ERSOY "Girmeden tefrika bir millete düşman giremez/Toplu vurdukça yürekler onu top sindiremez" şeklinde ifade etmiştir. Biz de Cumhuriyet Bayramımız vesilesiyle milletçe yüreklerimizin bir ve tek olarak attığını, atmaya da devam edeceğini; ayrışma, nifak ve bölünmeye hiçbir zaman izin vermeyeceğimizi yeniden haykırıyoruz. Bu duygu ve düşüncelerle, ülkemizin hürriyet ve bağımsızlığı için canlarını feda eden aziz şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları başta olmak üzere kahraman ecdadımıza, gazilerimize sonsuz şükranlarımı, minnetlerimi sunuyorum. 29 Ekim Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun.”
Vali Yiğitbaşı’nın konuşmasının ardından 101. yıl pastası kesildi.
